Pokemon birçok dile çevrilerek çocukların gözdesi olmayı başarmıştır. TV Serisi olarak 500'den fazla bölümü vardır. Diamond/Pearl serisiyle bu sayı sürekli artmaktadır. 12 tane de sinema filmi vardır.Birinde Ash ve dostları Mewtwo ile savaşırlar. Pokémon gelmiş geçmiş en iyi animelerden biridir. Amerika, Asya ve tüm Avrupada izlenme, satın alınma ve okunma rekorları kırmıştır ve Pokémon büyük küçük herkesin gönlünde taht kurmuştur. Pokémon'un 40'ı geçkin video oyunu vardır ve bu sayı hızla artmaya devam etmektedir.
Aynı zaman da Pokémon, ödül kazanmış bir anime, manga, video oyunu serisidir. Türkçeye "Cep Canavarları" olarak çevirilen "Pokémon" ilk defa 1989 yılında düşünce olarak ortaya çıkmıştır. Orijinali Satoshi Tajiri'nin 1995 yılında yarattığı bir video oyunudur. Orijinal çıkışı video oyunu olmasına rağmen kart oyunu, manga gibi dallara uzanan bir animedir.
Buraya kadar vikipedi bilgilerinden bir kısım gördünüz, biraz da benim gözümden bakalım şu pokemona :)
Tarih 1999’du. O gün pokemonu ilk kez seyretmiştim. O zamanlar Pikachu’nun attığı şimşek şokları Tom ve Jerry’e, Bugsy Bunny’e ve Red Kit e olan ilgimi tamamen söndürmüştü. Çünkü o farklıydı. Diğer seyrettiğim çocuk programları gibi günübirlik beni eğlendirmiyordu. Akılda iz, yürekte heyecan, gelecek için merak ve güçlü bir hayal gücü bırakmıştı bende.
Neyse asıl konuya gelelim. Bu heyecan yapıcı eserin ilk pokemonları en azından benim için derinden etkileyici idi: “Bulbasaur, Charmander, Squirtle ve Pikachu “ Biri jilet yaprak, biri alev topu, biri su tabancası ve biri de şimşek şoku atıyordu. Aralarında cübbesine göre en güçlüsünün Bulbasaur olduğunu düşünsemde pokemonun taş-kâğıt-makas olayına benzer mantık unsuru karşısında bir zaman sonra bu düşüncem de kaynayıp bulutlara karışmıştı. Ve daha sonra, şunu da öğrendim: “Charmander’in kuyruğundaki yanan alev onun yaşamasını sağlar.” Bir başka olarak da; “Pikachu’nun ani duyum anında kulakları bir anda yukarı kalkar, tıkırdanır.” İşte! Pokemonu sıradan dışı yapan diğer bir faktörde buydu. Biyolojik mantığında ekli olması olayıydı.
Pokemon kimi zamanda çok etkilemişti beni. Mahallemdeki herkese adını andırtmıştı. Hele Kadabra’nın çıktığı bölüm. Görende mahallemizin yukarısından F–16 uçakları geçti zannedecek. Mahalle, gaz halindeki maddeler gibi bertaraf olmuştu: Yok, neymiş “Ash Kadabra’ya karşı niye plastik kaşıklar ( Hani pikniklerde kullanılır ya ) kullanmıyor. Vaay Kadabra’ya bak çok güçlü. “
Sonra Pokemon tasoları – oyunları – kartları – oyuncakları piyasaya düştü. Amanın! Kara Borsa gitti dolarlar! Denilecek cinsten. Mahalledeki tek sosyal aktivite olmuştu. Futbolu, basketbolu oynamak mahallenin kızlarına kalmıştı. Futbol topu olan topunu aldığı gibi pokemon tasoları ile takas edebilecek enayi arıyordu. Sonra Pokemon, teorileri ile hepimizi şaşkına döndürmüştü. “Hele Roket Takımı, Viridian Şehri’ne geri dönerken Viridian Şehri Roket Takımı binasında yaşanan patlama ve ardından çıkan hareketli bir mavi ışık.” Mewtwo’nun ayak iziydi o olay. Mahalledeki bir grup onun robot olduğunu, diğer kişiler de patlama olduğunu düşünmüştü. Bir başka olarak da; “ Gengar ile Alakazam’ın savaştığı bölüm ve Gengar’ın hakkında pokedexte fazla bilgi bulunmaması. “ O gün sadece Gengar mı daha güçlü Alakazam mı daha güçlü bu konuşuldu. Daha güçlü olan bana göre Alakazam olsa da çoğunluk Gengar’ı daha güçlü seçti.
Sonra bu efsane böyle devam ederken bir olay yaşandı.“ Bir psikopat velet ben Pigdeottoyum diye camdan kendini bir yaşlı kadının sırtına salıvermiş. “ Fakat o velet, yaptığı psikopatlığın sonunda Pigdeotto değil Mefta olmuştu. Velet Mefta olur olmaz Pokemonun Türkiye’de yayını bir süre durduruldu. Bir an uykudan uyandırıldığımızı düşündük. Çok kırgındık. Fakat geri dönüşü yoktu.
Fakat uyandırılma acımızı tatmin edecek olaylarda yaşandı. Pokemonun İlk Filmi piyasaya sürüldü. Böylece bazı sırlar öğrenildi ve 2006 yılına kadarki tüm pokemonların en güçlüsü olan pokemon görüldü. Alakazam’ın, Gengar’ın, Pikachu’nun, Bulbasaur’un, Charizard’ın en güçlü pokemon olduğu düşünenler ise havayı almıştı. Aradan birkaç sene geçti. Pokemon Gold & Silver oyunları ile yeni 101 pokemon piyasaya sürüldü. Lugia’nın 2.nesil pokemon olduğu ve Ash’in pokemonun ilk bölümünde gördüğü gizemli pokemonun Ho-oh anlaşıldı. Yani pokemon dış dünyada büyüyor, gelişiyor ve evrim geçiriyordu. Talepler git gide artıyor, coşuyordu.
Sonra yeni bir üzüntü ile karşı karşıya kaldık. Pokemon dış dünyada büyüse de Türkiye’de, özelliklerini kendisi gibi yayımlanan Japon yapımı animeler karşısında yitiriyodu: “ Digimon, Beyblade, Yugioh ve diğerleri “ Bu diğer 3 animede kendine has kural ve atmosferleri ile harikaydı. Ve pokemonun gizemini genel olarak yok ettiler. Bu yüzden Pokemonun Türkçe dublajı 4 sezon sürdü ve pokemon tasolarına ve diğerlerine olan ilgi tamamen olmasa da büyük oranda yok oldu. Geçmişteki gibi pokemon heyecan içeceği değildi artık.
Hatta pokemonun gizemi öyle bir yok oldu ki eğer 15 yaş üstü iseniz şu an yeni tanıştığınız birine pokemon seyrediyorum diyin yüzde 75 oranla sizinle dalga geçecektir. Çünkü bende öyle oldu. Dört duvara kilitlendim. Erginleşmemiş diye bilindim. Ama önemi yok pokemon hala vücudumda demir gibi zinde, halde işliyor. Fakat sonradan da işleyecek mi daha doğrusu işletecekler mi onu Allah bilir. Tartışılmaz etkileri olan bu çizgi filmini konu etmek boynumun borcuydu tabi ki.
Pokemon kuşkusuz ki bizim jenerasyonun bir numaralı favorisiydi. Televizyonda pokemon varken sokaklar çocuklardan arınırdı resmen :P Hala televizyonda görsem oturur izlerim :)
YanıtlaSilbazen yeni çıkan pokemonları tanıyamıyorum, çok eskide kalmışız keşke takip etseydim diyorum ben de:)
Sil